Ellerini kesti nisâ
Oluk oluk sen akıyor
Ben ki hiçim…
Gözlerimi verirdim
Kalbinin avuçlarına
Akardı gözyaşlarım
Ne ki gözlerim görmüyor
Bedeli yok güzelliğinin.
Sen daha sınanmadın Cenne
Sular bulanmadı
Yaklaşma!
Layık olmak neyse?
Odur mücrim,
Mahrum eden beni senden
Ve ondandır ayrılıkların karanlığı
Ay gitse kararır semâ
Akıl çekildi diye adın sevdâ
Çekilse O’nun Nûr’u
Başını çarpar dünya
Aklımı yitireceğim Cenne
Oysa nurdun sen bana…
Sol tarafımı sürüklüyorlar ateşe
Cennet sandım
Sahi!..
Gözyaşı da var mı cennette
Gözyaşıyla alsam abdestimi
İlla kan mı ister aşk salâtı
İçim bölük pörçük
Kırgınlıklarımı biriktirdim uykusuzluklara
Sen varsın diye hayra yoruldu her rüya
Bir ümit, bin ümitsizlik
Söküp atmak istediğim heyecan
Ve ardından bakan hüzün, uzun koridorlarda…
Koridorlar ki gidenler, gelenler
Ve hep bekleyenler Cenne
Hep bekleyenler…
Hep, seni bekleyenler…
Ölmüşler mi peki?
Kim meyyit, kim mevta, kim maktûl…
Ecel bir de, katil sensin Cenne
Sonum mu?..
Ya cehîm ya cennet
Şafak Gökdağ/2012
17 Eylül 2012 Pazartesi
Cenne
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)